Monday 19 March 2007

Çok özledim...

Çok özledim babacım seni... Karşımda olsan şimdi, hep kızıp söylensek de sigaranı yaksan, bi de çay yanına; ben sana anlatsam da anlatsam; bir bir, sarılsam, sen ağırdan alıp benim kadar sıkı sarılmasan da, konuşsan, arada: "benim hayat tecrübem seninkini döver" diyerek, akıl versen bana ben dinlemesem de, cimbom'u eleştirsen, her maça aynı heyecanla gidip izledikten sonra yaptığın gibi, beraber köye gitsek hep özlemle ve gözlerinin içi parlayarak bahsettiğin... Çok özledim babacım seni, seni çok özledik...

4 comments:

enne said...

Ben de çok özledim eniştemizi, gözlerini kısarak gülümsemesini, balkonumuzdaki sigara molalarını, geldiğimizdeki sevincini... Çok ağlattın beni Ozzy, çok. En güzel resmini koymuşsun babanın, ne güzel bakıyor değil mi?

Nisan'ın Altısı said...

enne:
Bugün işyerinde yazarken ben de ağladım çok, iki satırı yazamadım bir saatte, köşe bucak kaçtım işyerindekilerden, sorarlarsa anlatırken hüngür hüngür ağlayacağımı biliyordum çünkü. En sevdiğim fotoğrafı da budur babamın... Bütün hayatını bir karede ifade edebilir mi bir insan ya? Etmiş işte babam, etmiş...

Sweety said...

off ya bloguna ilk kez geldim bu yaziyi okudum fotografa baktim bogazima bir yumru tikandi sanki. ailemden uzakta olmak hep onlari kaybetme korkusunu yasttiriyor bana. Offf cok fena yaptin beni. Sevgiler

Nisan'ın Altısı said...

Sweety: Hoşgeldin, ailenden uzakta olmak çok zordur eminim, sık sık aramanı tavsiye ederim, kaybedince anlıyor insan geçen zamanın kıymetini...