Tuesday 26 June 2007

Eveeetttt!

Eveeeeettt!.. dedik ikimiz de valla! Ve 9 Haziran 2007 Cumartesi günü ile "eş" olduk birbirimize canım Sesi'mle! Biz çok çok mutluyduk o gün, sevdiklerimizle beraber çok güzel bir gün geçirdik, herşey bizi hiç üzmeden yolunda gitti. Yazmakta biraz geç kalmış sayılırım ama hemen ertesi gün balayına gittik, döner dönmez de çalışmaya başladık, eh işte ancak...
Size bişey itiraf edeyim; hiç heyecanlanmam diyordum, çok da heyecanlanmamıştım aslında, ta ki Sesi'mi almaya "gelin evine" gidene ve onu gelinliği içinde görünceye kadar. O kadar güzel olmuştu ki, gafil avlandım doğrusu... Yine de heyecanımı kontrol altında tutmayı başarabildim.
Nikah öncesi fotoğraf çekiminde de çok eğlendik, görmeliydiniz, "biz bu pozları asla vermeyiz" dediğimiz pozları verdik fotoğrafçımızın üstün gayretleri! sayesinde. Bi ara fotoğrafçının "damat bey göbeğinizi hafif içine çekerseniz..." demesiyle aniden uçan tekme pozu versem de yine de güzeldi... :o)) Henüz alamadık fotoğraflarımızı, alır almaz en güzellerini paylaşacağım sizinle. Sanıyorum en güzelleri nikah kıyılırken çekilenler olacak.
Nikah memurunun "hiç bir baskı altında kalmadan Nisan'ın Altısı'nı eş olarak kabul ediyor musunuz?" sorusunda Sesi'min bana o anlamlı bakışı, bana sorduğunda ise işyerimden Bernard Bey'in gazını da alınca bi an olanca gücümle "Evettt" deyişimi, Sesi'min ayağıma basışını, eş ilan edilirken tutuşan ellerimizi fotoğraflarda göremeyeceksiniz tabii...
O günün heyecanı hala ve daima içimde...
Seni çok seviyorum Sesi'm!

Tuesday 5 June 2007

Müziksiz olmaz diyenlere...

Ve işte uzun tartışmalara konu olan "müziksiz olur mu?" sorusu muhteşem bir finalle noktalanıyor (inşallah)! Bu cumartesi Sesi'mle evleniyoruz biliyorsunuz, kokteyl süresince mekana çok uyduğunu düşündüğümüz yaylı çalgılardan oluşan bir grup çalacak, araya iki oyun havası da katarlar artık! Veeeee, sevgili dostlarımız Badem de bizleri yalnız bırakmayarak orada olacak... Bu arada Badem'i bilmeyen var mı? Bi bakın bakalım. İmzalı CD isteyenler 75 lira gibi cüz-i bir miktar karşılığı gelin ve damada başvurabilirler! :o))

Caz yapma...

Yaz geliyor yine... İstanbul'a her sene bir başka geliyor; özellikle kültür ve sanat etkinlikleri ile. Eminim hepiniz bir kez bile olsa tadına doyum olmayan o açıkhava konserlerinden birine gitmişsinizdir, hani söylenen şarkıların taaa öbür seneye kadar kulaklardan gitmediği; vardır anılarınız. Ben pek fazla gidemedim doğruyu söylemek gerekirse daha önce açıkhava etkinliklerine, Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'ın "Haybeden Gerçeküstü Aşk"'ının harbiden gerçeküstü performasına "Harbiden Gerçek Aşk"ımla gitmiştik. Çok, çoook güzeldi...
Bir de şeyi hatırlarım; Can Yücel'e Saygı Gecesi vardı, Cem Yılmaz sahneye çıkmıştı ve ilk sözü "göt" olmuştu, damdan düşer gibi yazdım ama hikayesi de şudur: Can Yücel bir şiirinde "göt" kelimesi kullandığı için mahkemeye verilir. Hakim sorar: "Bu kelimeyi kullandın mı?" Can Baba, "Hakimim, bizim oralarda göte göt derler. Siz ne diyorsunuz ki?" der. Hakim, 'Valla biz de öyle diyoruz" der ve beraat verir.
Bu sene Caz Festivali'nde çok iyi isimler var ama Norah Jones adını duyar duymaz hemen Sesi'mle birlikte biletlerimizi aldık tabi. Muhteşem bir gece olacağını umuyorum. Sahneye "Ass" diyerek çıkacakmış duyduğuma göre. :o))